Modern bir kentte yaşayan genç Werther, yitirilen aşk, hayatı inkâr, umut ve ölüm arasında acı çekmektedir.

Van´ın bir dağ köyüne motosikletle gelen dondurma satıcısından çocuklar takas yaparak dondurma alırlarken, 11 yaşındaki Rojhat´ın annesi takas için eşya vermeyi reddeder. Rojhat’ın aklına bir fikir gelir.

Kıraathanede bir grup insan milli takım için kritik olan Türkiye-Hollanda maçını izlemektedir. Maç sırasında Türkiye için tarihi bir pozisyon yaşanır.

"Son konserim, doğduğum şehirde. Son konserim, bir parçamın öldüğü şehirde. Son konserim, iç huzurumu aradığım şehirde."

Ceci Leal göçmen olarak deneyimlerini – soğuk hava, ağır yemekler, yalnızlık ve hasreti, kendisi gibi Latin Amerika’lı olan gine domuzlarına yansıtır.

Bir sonbahar günü Hans ve oğlu Peter yaşlılar yurdunun bahçesinde güneşin son ışıklarının keyfini çıkarırlar. Peter, babasının geçmişte kalan karanlık bir döneminden bahsedince, huzurları bozulur.

Salomea, hem erkek kardeşlerinde hem de kendisinde ömür boyu iz bırakan o günü hatırlar. Annesi o günü trajedinin günü olarak anar – çocuklarının kaderini belirleyen gün.

Ȃdem 35 yaşında, şemsiye fabrikasında çalışan bir işçidir. Annesi ile beraber yaşayan Ȃdem´in hayatı, suretine aşık olduğu bir kadını görmesiyle değişir.

70 yaşlarındaki Müşfik yalnız yaşamaktadır. Eski bir arkadaşın dan gelen telefon ile yaşam sevinci artar. Telefon görüşmelerinden sonra uzun yıllar görmediği dostuyla buluşmaya gider ve onun cenazesiyle karşılaşır.

Dokuz yaşındaki kızı Paula´nın velayetini kaybeden eroin bağımlısı Christina kızı ile birlikte herşeyi geride bırakarak, yeni bir başlangıç için ümitsiz bir girişimde bulunur.

Küçük Ermeni kızı Ziazan´ın dayısı hayatını bavul ticareti yaparak kazanmaktadır ve Türkiye´den her dönüşünde tüpte çikolatayı çok seven yeğenine küçük hediyeler getirir. Ziazan bir gün dayısının valizine saklanıp gizlice Türkiye´ye gitmeye karar verir.